Bilindiği üzere; COVİD-19 salgının ülkemizde yeniden artması sonucu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından yeni koronavirüs önlemleri açıklanmıştı ve İçişleri Bakanlığı bu kapsamda yeni tedbirlerin uygulanması için valiliklere genelge göndermişti. İşbu genelgeye göre yeni tedbirler 20.11.2010 tarihi itibariyle uygulanmaya başlayacaktır.
Genelge kapsamında alınan önlemlerden biri de bazı işyerlerinin kapatılması şeklindedir. Genelgenin ilgili maddesi şu şekildedir:
"31.12.2020 tarihine kadar sinema salonlarının; yeni bir karar alınıncaya kadar ise kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe/salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, lokaller ve çay bahçeleri ile halı sahaların faaliyetleri durdurulacaktır. Daha önce faaliyetleri durdurulan nargile salonları ile ilgili uygulamanın aynen devamı sağlanacaktır."
Buna göre; 20.11.2020 gününden itibaren sinema salonları, kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe/salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, lokaller ve halı sahaların faaliyetleri idare tarafından durdurulmuş olup işbu işyerleri idare tarafından kapatılmıştır.
Bu yazımızda ise; koronavirüs önlemleri kapsamında idare tarafından alınan kararla kapatılan bu işyerlerinin kira sözleşmelerini hukukumuzda düzenlenmiş olan “ifa imkansızlığı kurumu” çerçevesinde değerlendireceğiz.
İfa İmkansızlığı Nedir?
Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 136. maddesinde, genel olarak tüm sözleşmelere uygulanabilecek ifa imkansızlığı kurumu düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre;
"Borcun ifası borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkânsızlaşırsa, borç sona erer.
Karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkansızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder.”
TBK.m.136’ da yer verilen bu hükmün uygulanabilmesinin ilk koşulu, borcun ifasının borçlunun sorumlu tutulamayacağı sebeplerle imkansızlaşmasıdır. Koronavirüs salgının tüm dünyayı etkisi altına alan bir bulaşıcı hastalık olduğu göz önünde bulundurulduğunda, koronavirüs salgını sebebiyle oluşan durumdan borçlunun sorumlu tutulamayacağı açıktır.
Bu sebeple; koronavirüs salgını sebebiyle kira sözleşmesinin tarafları arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklara TBK.m.136 hükmünün uygulanması mümkün görünmektedir.
Kira sözleşmesi, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerden olduğu için 136. maddenin 2. fıkrası dikkate alınmalıdır. Buna göre; karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkansızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybeder.
Koronavirüs Nedeniyle İşyerleri Kapatılanlar Kira Ödemek Zorunda Mı?
Türk Borçlar Kanunu’nun 136. Maddesinde düzenlenen ifa imkansızlığı hükmünü, idarece alınan karar ile kapatılan işyerlerinin kira sözleşmeleri bakımından değerlendirecek olursak;
Kira sözleşmesinde kiracının temel borcu, kira bedelini ödemek; kiraya verenin temel borcu ise kiralananı kira süresince kullanıma hazır halde bulundurmaktır. Ancak koronavirüs salgını sebebiyle idarece alınan yeni önlemler kapsamında birçok işyeri kapatılmış ve böylece kiralananın kullanılması imkanı ortadan kalkmıştır.
Bu sebeple; kiraya verenin kiralananı kira süresince kullanıma hazır halde bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmesi imkanı kalmamıştır. TBK.m.136/2 hükmü; taraflardan birinin borcunu ifa edememesi halinde, karşı taraftan borcunu ifa etmesini talep edemeyeceğini ifade ettiğinden, bu durumda; kiraya verenin kiracıdan kirayı ödemesini talep etmesi mümkün görünmemektedir.
Dolayısıyla idarece alınan tedbirler kapsamında kapalı kalan işyerleri bakımından işyerinin açılmasına idarece izin verilene kadar, kiracının kira borcunu ödeme yükümlülüğünden kurtulduğunun ifade edilmesi yanlış olmayacaktır. Ayrıca bu süre zarfında ödenmeyen kira bedelinin daha sonra talep edilmesinin mümkün olmadığı da ifade edilmelidir. Zira; kira bedeli ödenmeyen süre zarfında kiraya veren de kiralananı kullanıma hazır bulundurma yükümlülüğünü yerine getirememektedir.
Sonuç olarak; koronavirüs salgını sebebiyle idarece alınan önlemler kapsamında kapatılan işyerleri bakımından; kiracının işyerinin kapalı kaldığı süre boyunca kira bedelini ödemek zorunda olmadığı kabul edilmelidir.
Comments