top of page
  • Yazarın fotoğrafıAv. Sedat DEMİRBAĞ

DASK POLİÇESİNDEN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI


Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olup yakın tarihte yıkıcı etkiye sahip birçok büyük deprem felaketi yaşanmıştır. Türkiye’nin yakın tarihinde gerçekleşmiş olan 1999 Gölcük Depremi, 1999 Düzce Depremi, 2011 Van Depremi ve 2020 Elazığ depremi hafızalardaki tazeliğini koruyorken son olarak; 6 Şubat 2023 tarihinde 9 saat ara ile Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde sırası ile 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde depremler yaşanmış, bu yıkıcı deprem felaketinin sebebiyet verdiği can ve mal kaybı ise henüz tespit edilememiştir.


Depremin ülkemizin somut bir gerçeği olduğu düşünüldüğünde; “Zorunlu Deprem Sigortası” ve işbu zorunlu deprem sigortasını edindiren kurum olan “Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK)” hakkında bilgilendirici bir içerik hazırlamanın faydalı olabileceği düşüncesiyle işbu makale hazırlanmıştır.


Tarafımızca hazırlanan işbu makalenin içeriğinde; halk arasında DASK olarak bilinen zorunlu deprem sigortasının kapsamı, sigorta bedelinin tespiti, sigortanın başlangıç ve bitiş zamanı, hasar ihbarı, hasar tespiti, tazminatın tespiti, tazminat miktarı, tazminatın ödenmesi, tazminat ödemesinin gerçekleşmemesi veya eksik ödemenin gerçekleşmesi halinde başvurulabilecek yasal yollar hakkında detaylı bilgilere yer verilmiştir.


1. HANGİ BİNALAR ZORUNLU DEPREM SİGORTASI KAPSAMINA GİRER?


587 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tabi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binalar içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle devlet tarafından yaptırılan veya verilen kredi ile yapılan meskenler Zorunlu Deprem Sigortasına tabidir.


2. ZORUNLU DEPREM SİGORTASI KAPSAMINA GİRMEYEN BİNALAR HANGİLERİDİR?


Zorunlu deprem sigortası kapsamına girmeyen yani DASK poliçesi düzenlenemeyen binalar da yasal mevzuatta ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup aşağıdaki binalar hakkında DASK poliçesi düzenlenmesi mümkün değildir:


  • Kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalar,

  • Köy yerleşim alanlarında yapılan binalar,

  • Tamamı ticari veya sınai amaçla kullanılan binalar,

  • 27 Aralık 1999 tarihinden sonra inşa edilmiş olan ancak ilgili mevzuat çerçevesinde inşaat ruhsatı bulunmayan binalar,

  • Mesken olarak kullanıma uygun olmayan, bakımsız, harap veya metruk binalar.


3. ZORUNLU DEPREM SİGORTASI KAPSAMINA GİREN ZARARLAR HANGİLERİDİR?


Zorunlu deprem sigortası kapsamında yapılan DASK poliçeleri, depremden kaynaklı her türlü zararı karşılamamaktadır. DASK poliçeleri kapsamında tazmini istenebilecek zararlar sınırlı olarak belirlenmiştir.


Buna göre zorunlu deprem sigortası ile; depremin doğrudan neden olduğu maddi zararlar ile deprem sonucu meydana gelen yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının sigortalı binalarda neden olacağı hasarlar (temeller, ana duvarlar, bağımsız bölümleri ayıran ortak duvarlar, bahçe duvarları, istinat duvarları, tavan ve tabanlar, merdivenler, asansörler, sahanlıklar, koridorlar, çatılar, bacalar ve yapının benzer nitelikteki tamamlayıcı kısımlarında meydana gelenler de dahil olmak üzere) teminat altına alınmıştır.


4. ZORUNLU DEPREM SİGORTASI KAPSAMINA GİRMEYEN ZARARLAR HANGİLERİDİR?


Zorunlu deprem sigortasının depremden kaynaklı her türlü zararı gidermediğini ifade etmiştik. Depremden kaynaklı olsa dahi aşağıda belirtilen zararların zorunlu deprem sigortası (DASK poliçesi) kapsamında tazminin istenmesi mümkün değildir.


DASK poliçesi kapsamında istenemeyecek zararlar:


  • Enkaz kaldırma masrafları, kar kaybı, iş durması, kira mahrumiyeti, alternatif ikametgah ve işyeri masrafları, mali sorumluluklar ve benzeri dolaylı zararlar,

  • Her türlü taşınır mal, eşya ve benzerleri,

  • Ölüm dahil olmak üzere tüm bedeni zararlar,

  • Manevi tazminat talepleri,

  • Deprem ve deprem sonucu oluşan yangın, infilak, tsunami veya yer kaymasının dışında kalan hasarlar,

  • Belirli bir deprem hadisesine bağlı olmaksızın binanın kendi kusur ve özellikleri nedeniyle zamanla oluşan zararlar.

5. SİGORTA BEDELİ NASIL BELİRLENİR?


Zorunlu deprem sigortalarında; sigorta bedelinin belirlenmesinde esas olan, binanın brüt yüz ölçümüdür. Yani sigortalanan taşınmazın büyüklüğünün, sigorta bedelini belirleyen ana faktör olduğu söylenebilir.


Sigorta bedelinin tespitinde, sigorta edilen meskenin yapı tarzı için Hazine Müsteşarlığınca yayımlanan "Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı"nda belirlenen metrekare bedeli ile aynı meskenin brüt yüzölçümünün (veya yaklaşık yüzölçümünün) çarpılması sonucu bulunan tutar esas alınır.


6. POLİÇE TUTARINDAN FAZLA TAZMİNAT ALINABİLİR Mİ?


Zorunlu deprem sigortası ile teminat altına alınan zarar, meskenin yeniden yapım maliyetidir. Yani DASK poliçelerinde yazan tutar (sigorta bedeli), meskenin yeniden yapım maliyeti olarak belirlenen tutardır. Bazı durumlarda ise meskenin yeniden yapım maliyeti, sigorta bedelinden yani poliçe tutarından yüksek çıkmaktadır. Bu gibi durumlarda DASK, poliçe tutarından fazlasını ödemekle yükümlü tutulamamaktadır. DASK tarafından yapılabilecek tazminat ödemesinin üst limiti, poliçe bedelidir. Dolayısıyla DASK’tan poliçe bedelinin üzerinde bir tazminat alınması hukuken mümkün değildir.


7. DASK POLİÇESİNİN SÜRESİ NE KADARDIR?


Kural olarak; zorunlu deprem sigortaları 1 (bir) yıl süreli olarak yapılır ve her yıl yenilenmesi gerekir. Deprem sigortası yenilenmediğinde ve poliçede yazan süreden sonra gerçekleşen bir depremde binanın hasar görmesi ihtimalinde DASK’tan herhangi bir tazminat alınması mümkün olmayacaktır. Bu nedenle de; DASK poliçelerinin her yıl yenilenmesi, büyük önem arz etmektedir.


8. HASAR İHBARI (BİLDİRİMİ) HERHANGİ BİR SÜREYE TABİ MİDİR?


Deprem sigortası bakımından en fazla önem arz eden husus ise HASAR İHBARIDIR. Deprem sigortasının mahiyeti gereği hasar (riziko), depremin gerçekleşmesi ile oluşur ve sigorta ettiren, hasarın oluştuğunu öğrendiği tarihten itibaren en geç 15 (on beş) iş günü içerisinde DASK’a veya Kurum nam ve hesabına sözleşmeyi yapan sigorta şirketine bildirimde bulunmalıdır.


Günümüzde hasar bildiriminin birden çok yöntemi bulunmakla birlikte en sık kullanılan ve en pratik hasar bildirim yöntemi “ALO DASK” numarası olan 125 aranarak hasar dosyası açtırmaktır.


Hasar bildiriminin süresinde yapılmaması ciddi hak kayıplarına sebebiyet vereceğinden işbu süre sona ermeden DASK’a hasar bildiriminin yapılması çok büyük önem arz etmektedir.


Ancak mevcut uygulamasında DASK; hasar ihbar süresini dikkate almamakta, süresi geçen ihbarları da değerlendirerek tazminat ödemelerini gerçekleştirmektedir. Nitekim DASK yapmış olduğu bir açıklamasında; “Evleri depremde hasar gören Zorunlu Deprem Sigortası poliçesi sahiplerinin DASK’a hasar bildirimi yapması ile ilgili bir zaman sınırlaması bugüne kadar hiç uygulanmamış ve uygulanmayacaktır” diyerek hasar ihbar süresine uyulmamasının herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermeyeceğini belirtmiştir.


9. TAZMİNAT NASIL HESAPLANIR?


Sigorta tazminatının hesabında, tam veya kısmi hasar olmasına bakılmaksızın, rizikonun gerçekleştiği yer ve tarihte, benzer yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, binanın piyasa rayiçlerine göre hesaplanan yeniden yapım maliyeti esas alınır. Ancak sigorta tazminatı, hiçbir durumda sigorta bedelinden (poliçe tutarından) fazla olamaz.


10. TAZMİNAT NE ZAMAN ÖDENİR?


Tazminat miktarının tespit edilmesinden sonra DASK, işbu tazminat miktarını en geç takip eden 1 (bir) ay içerisinde hak sahibine ödemek zorundadır.


11. BİRDEN ÇOK DEPREM SİGORTASI YAPTIRILABİLİR Mİ?


Aynı bina/bağımsız bölüm için birden çok Zorunlu Deprem Sigortası yaptırılamaz. Ancak, Zorunlu Deprem Sigortası yapılan bağımsız bölüm veya binanın değeri Zorunlu Deprem Sigortası ile belirlenen sigorta bedeli tutarının üzerinde ise, bu tutarın üzerindeki kısım için, Zorunlu Deprem Sigortasının yapılmış olması kaydıyla, sigorta şirketleri tarafından ihtiyari deprem sigortası yapılabilir.


12. TAZMİNATIN ÖDENMEMESİ VEYA EKSİK ÖDENMESİ HALİNDE DAVA AÇILABİLİR Mİ?


DASK tarafından herhangi bir sebeple ödeme yapılmaması veya eksik ödeme yapılması da sıklıkla karşılaşılan bir durum olup bu gibi durumlarda DASK’a dava açılması da mümkündür.


DASK tarafından ödeme yapılmaması veya eksik ödeme yapılması halinde; önce dava şartı olan zorunlu arabuluculuk süreci yürütülmeli, arabuluculuk süreci olumsuz sonuçlandığında ise dava açılması mümkündür.






Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page